07 Haziran 2014 Cumartesi
Gönder
GÜNCELASAYİŞBÖLGEPOLİTİKASPOREKONOMİSAĞLIKDÜNYAYAŞAMKÜLTÜR SANATRÖPORTAJEĞİTİMMUTFAK
Ekmeğim aşım
Kamil Bircan
05.06.2014
» Yazarın tüm yazıları
Sabahları erken saatlerde okula giderken kapı önlerinde, duvarlarda, demir parmaklıklarda çöp konteynerlerinin sağında solunda poşetler içine bırakılmış ekmekleri gördükçe yüreğim burkulur.
Güya insanlar, ekmek artıklarını, bayatladığı için yiyemedikleri ekmeklerini hayvan besleyen ya da başka şekilde ihtiyacı olan insanlara iyilik olsun diye yaparlar bunu.
İyiliksever bu insanlar(!), bu davranışlarıyla ne kadar savurgan ne kadar müsrif olduklarını da gizlemeye çalışırlar. Oysa asıl iyilik kişinin sevdiğinden vermesidir. Kendi yemediğini değil, yediğinden vermesidir. Kendi giymediğini değil, giydiğinden vermesidir.
Belki, en başta yapılması gereken her alanda olduğu gibi ekmek tüketimi alanında da, su tüketimi alanında da israfı savurganlığı önlemek olmalıdır.
İsraf edenleri şeytanın kardeşleri olarak niteleyen kutsal kitabımızda geçen “yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz, şüphesiz Allah israf edenleri sevmez” ayeti bile nedense hep yemekten sonra akla gelir. Yemek dualarının baş cümlesi olarak, hep yeme içme işi bittikten sonra okunur. Yemeklerden önce okunması gereken bu ayetin anlamını da kimse bilmez.
Ekmek israfı ülkemizde ve dünyada korkunç rakamlara ulaşmıştır. Yapılan araştırmalara göre 2012 yılında ülkemizde, günlük ekmek israfı 5 milyon 950 bin adet iken, bu rakam yapılan çalışmalar sonucunda 4 milyon 800 bin adete düşürülmüştür. İsraf edilen gıdalarla dünya genelindeki 842 milyon aç insanın ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir sonucu ortaya çıkmıştır.
Bu kadar ekmeğin ve ekmek üretilirken harcanan emeğin, insan gücünün, harcanan su ve diğer enerji kaynaklarının parasal değerinin hesabı gerçekten düşündürücüdür.
İmsak | 03:41 |
Güneş | 05:18 |
Öğle | 12:37 |
İkindi | 16:25 |
Akşam | 19:46 |
Yatsı | 21:16 |
YORUMLAR