İSRAİL’İN ARZ-I MEV’UT HAYALİ ŞAM’I DA, DOĞU BÖGEMİZİ DE KAPSIYOR
Adana Saadet Partisi, Kozan İlçe teşkilatı “Türkiye’de ve dünyada neler oluyor?” konulu konferans düzenledi.
Yoğun katılımın olduğu konferansa konuşmacı olarak katılan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Güneydoğudaki terör olayları, Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve İran arasındaki yaşananlara dair açıklamalarda bulundu.
ABD’nin Irak işgalinde, Türkiye’nin de verdiği destekle Irak ’da 2 milyon Müslümanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Çalışkan, Irak’ın parçalanmasından sonra benzer durumun Suriye’de de yaşandığına dikkat çekti
İSRAİL’İN ARZ-I MEV’UT HAYALİ ŞAM’I DA, DOĞU BÖGEMİZİ DE KAPSIYOR
İlk icraat Irak işgaline destekle başlayan bu dönemin son icraatı Suriye savaşına destek vermek olduğunu dile getiren Çalışkan, “Haftaya Cuma namazını Şam’da kılacağız, Suriye bizim iç işlerimizdir” diyerek koca bir halkı sokağa döktüler. Sonuçta bugün Suriye’de insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri yaşanıyor. Bilinçli bir şekilde 25 milyonluk bir ülke nasıl paramparça ediliyor şahit oluyoruz. Sinsi bir projeyle; Suriyelilerin topraklarından tahliye edilmesi gerekiyor. Buna hizmet ediyorlar.
Daha büyük plan olan Büyük Ortadoğu projesiyle, İsrail’in Arz-ı Mev’ut hayali Şam’ı da kapsıyor, güney doğu bölgemizi de. Bu projeye göre Suriye’nin boşaltılması parçalanmasıyla, İsrail’i tehdit eder durumda olmaması gerekiyor. BM raporuna göre Suriye’de 7 milyon insan ülke dışına, 7 milyon insan da daha güvenli bölgelere göç etti. Suriye çok bilinçli olarak bu hale getirildi. Bizim yöneticilerde maalesef alet oldular. Eskiden Türk-Kürt kavgası deniyordu şimdi alevi Sünni de eklendi. Akan kanların Sonu gelmiyor İran ile Arabistan yeni savaşları doğuracak gibi duruyor.
IRAK PARÇALANDI, SURİYE PARÇALANDI, ŞİMDİ DOĞU BÖLGEMİZ FACİAYA DOĞRU GİDİYOR
Ülkemizde de 90’l ı yıllarda da köyleri tahliye edilmiş, binlerce köy boşaltmıştı. Şimdide Türkiye’de iki aydır süren bir kuşatma var. Diyarbakır’ın Sur ilçesi, Şırnak-Cizre, Silopi’de bir aydan fazladır köyler boşaltılıyor. Sınır kapıları kapalı, sokağa çıkma yasağı var. Devletimizin zaafa düşmesini, ayağına diken batmasını istemeyiz. Ama ülkeyi sevenler olarak bu yaşananları sorgulamak hakkımız!
10 yıldır çözüm süreci dediler. Neymiş çözüm süreci? Türkiye’nin önemli bir bölümünü terör örgütüne teslim ettiler. Dağdaki terörist şehirlere indi. Polis, asker girse, hendekler kazılmış, mayınlar bombalar patlıyor her gün asker ve polislerimiz şehit düşüyor. Karşıdan da teröristler ölüyor. Arada masum vatandaşlardan da hayatını kaybedenler oluyor.
Netice itibarıyla Türkiye’nin çok önemli bölümünde devlet kontrolü yok. Bu sürece nasıl ve neden gelindi? Doğu vilayetlerimizin tahliye sürecini Suriye’nin tahliyesiyle birlikte düşününce vahamet ortaya çıkıyor. Irak parçalandı, Suriye parçalandı. Şimdi doğu bölgemiz faciaya doğru gidiyor” dedi.
İslam âlemindeki tehlikelere işaret eden Çalışkan, İslam’a karşı 3 önemli saldırı yöntemi olduğunu belirterek bunların;
Birincisi “Ilımlı İslam” projesidir. Bu projeyle sinirleri alınmış, genleriyle oynanmış Müslüman tipi ve içi boşaltılmış İslam ortaya çıkarttılar.
İkincisi “ırkçılık” fitnesidir. Bununla geçen yüzyılda bölgeyi darmadağın ettiler. Hala da Libya gibi ülkelerde yaşanan kabile savaşları bunun parçasıdır.
Üçüncü olarak “mezhepçilik” fitnesiyle aynı ateş yeniden fitillendi. Bin yıl önce yaşanana olayları, tarihte problem edilmemiş olayları bugün yaşanmış gibi ısıtıp piyasaya sürüyorlar. Müslüman ülkelerdeki halkları kutuplaştırıyorlar. Gizli bir el ülkemizdeki kanaat önderleri dahil herkesi bu ateşin içine çekmiş durumda.
Son günlerde basında yer alan 34 Müslüman ülkenin ortak askeri güç oluşturmasına ilişkin de Çalışkan, planın Amerika’nın emrinde hareket eden Sünni Amerikancı blok oluşturmak olduğunu söyledi. Bu grup kendi inisiyatifleriyle ortaya çıkmış değil. Çünkü Batılılar eskiden bir Müslüman ülkeyi işgal ettiklerinde kendi askerleri de zayiat veriyordu. Başarılı da olamıyorlardı. Artık kolayı var dediler. İşi kendilerine yaptıracağız dediler ve aynen uyguluyorlar.
BİZ NAMAZ KILAN KÖLELER OLMAYACAĞIZ
Dünyada emperyalizme karşı, İslam dünyasını yok etmek isteyen, Müslümanları bir birine savaştıranlara karşı, aklıselim ile fikir üreten bir tek bu camia, Saadet Partisi vardır diyen Çalışkan, Her türlü çalışma önemlidir ancak sadece kendi kendini mutlu eden, tatmin eden çalışmalardır. Dünyada egemen olan sömürgeci, Müslümanları katleden düzene ses çıkarmayan, başkaldırmayan hiçbir çalışma değildir.
Biz de karşılığını şuan görmüyoruz diyerek asla çalışmaktan vazgeçemeyiz. Böyle olduğu için de yalnızca bize tahammülleri yok.
Erbakan hoca “Biz namaz kılan köleler olmayacağız” derdi. Evet, biz asla teslim olmayacağız” şeklinde konuştu.
YORUMLAR