MİLLÎ MÜCADELE’DE ÂKİF-5
Balıkesir dönüşü hayatları zorlaşmaya başlamıştır. İngilizler şiddetle baskı yaparlar, işgalci etkisi altındaki hükümet de aynı kervana katılır. Ama Âkif, onlara önem vermeden görevine devam eder. Yaptıklarından birisi, Hindistan’ın yüksek ve etkili yazarlarından Şeyh Müşir Hüseyin Kıdvay’ın İngilizlere hücum edip Anadolu’yu savunan eserlerinin çevrilip, basılarak Anadolu’ya sevk edilmesidir. Bu tehlikeli işi Sebilürreşad üzerine almıştır. Mehmet Âkif’in damadı Ömer Rıza çevirmekte, matbaa da geceleri basmaktadır. İngilizlerden “pek gizli tutulan bu teşebbüsün meydana çıkması çok tehlikelidir”. Necm-i İstikbâl Matbaası, bu konuda fedakârlık ve gayret göstermiştir.
Bir diğer iş ise, Anadolu postasıdır. Mektuplar, gazeteler özel kurye ile Sebilürreşad idarehanesine gelmektedir. Bunlar, İstanbul’dan Anadolu’ya geçenlerin, ailelerine yazdıkları mektuplardır. Onlar dağıtılmakta, Ankara’nın yayınları, gazeteleri gerekli yerlere ulaştırılmaktadır. Ayrıca İngilizlerin idama mahkûm ettiği insanlara yardım edilmektedir. Hintli Hüseyin Makbul bunlardandır. Hüseyin Makbul, Birinci Dünya Harbi yıllarında çok hizmet etmiş birisidir. Enver Paşa tarafından, İstanbul’da inzibat askerlerine meç talimleri yaptırmak, silahı elden almak usullerini göstermek üzere getirilmiştir. Fakat Enver Paşa gittikten sonra zor durumda kalmıştır. Âkif, durumu bilmekte ve bu fedakâr insan için çok üzülmektedir. Önce nüfus kâğıdındaki iki addan birinin kaldırılmasına uğraşılır. Başarılamayınca, Âkif “her şeyi göze alarak”, Hüseyin Makbul’ün eline bir mektup verip Eskişehir’deki dostu Baytar Şefik Bey’e (Kolaylı) gönderir. Şefik Bey, memleketine gidinceye kadar bu şahsı koruyup himayesi altına alır (Eşref Edib, 1960, 131).