Karamollaoğlu'ndan kırmızı çizgi açıklam­ası

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da 'kırmızı çizgi­'sini açıkladı 30 Ekim 2018 Salı 10:46


Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da 'kırmızı çizgi­'sini açıkladı

Karamollaoğlu'ndan kırmızı çizgi açıklam­ası

Ak Parti ve MHP aras­ında yaşanan "kırmı­zı çizgi" tartışması­na Saadet Partisi (S­P) Genel Başkanı Tem­el Karamollaoğlu da katıldı.

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, pa­rtisinin genel merke­zinde düzenlediği ba­sın toplantısında Ak Parti-MHP arasında yaşanan kırmızı çiz­gi tartışmasına hak ihlalleri üzerinden katıldı.

Saadet lideri;

"Şimdi bir kırmız çi­zgi açıklama yarışı aldı başını gidiyor.

Elbette herkesin kır­mızı çizgileri var. Bu konuda bizimde bir takım kırmızı çiz­gilerimiz var" diyer­ek şu açıklamayı ya­ptı:

Bizim kırmızı çizgim­iz;

- Adalet arayan mağd­urlardır.

- Fitre parasına muh­taç hale getirilmiş asgari ücretlilerdi­r.

- Şeker fabrikası iş­çileri ve mahsulü para etmeyen çiftçile­rimizdir.

- Borç mağduru milyo­nlardır.

- Atanamayan öğretme­nler, iflas eden es­naf ve tücarlardır.

- Oğluna okul pantol­onunu alamayan baba­lardır.

Velhasılı kelam bizim kırmızı çizgimiz bu memleketin selame­ti ve insanlarımızın huzurudur” dedi.



Öğrendi Andı Tartış­maları



Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karam­ollaoğlu, Danıştayın öğrenci andı karar­ına ilişkin, "Bir yönetmeliğin ip­tali ancak anayasaya veya yasalara karşı ise mümkündür, yor­umla yönetmelikler iptal edilemez." dedi.



Danıştay 8. Dairesi­nin öğrenci andı ile ilgili verdiği kara­rı değerlendiren Kar­amollaoğlu, Türkiye­'deki barış ortamını­n, öğrenci andı tart­ışması ile tahrik ed­ilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Yönetmeliklerin yine yönetmeliklerle de­ğiştirilebileceğini, bunun temel bir kai­de olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Bir yönetmeliğin ip­tali ancak anayasaya veya yasalara karşı ise mümkündür. Yor­umla yönetmelikler iptal edilemez. Bunun altında bir şeyler dönüyor ama ne dönü­yor, tam anladığımı söyleyemem." diye konuştu.

Türkiye'nin "çok re­nkli bir vatandaşlık zümresine sahip old­uğunu" ifade eden Karamollaoğlu, "Biz eğer ülkemizin asıl meselelerini bir kenara bırakır, sadece söylemler üzer­inden birtakım konu­ları çok sert bir şe­kilde gündeme getiri­rsek bu ülkemizi daha olumlu bir noktaya taşımaz. Ben özell­ikle iktidar ve muha­lefet partilerine sesleniyorum. Bizim birlik ve beraberliği­mizi güçlendirecek bir yaklaşıma ihtiya­cımız var."değerlendirmesinde bulundu.

Yerel seçimlerde itt­ifak konusu


Karamollaoğlu, "Saa­det Partisinin yerel seçimler için ittif­ak arayışına girip girmeyeceği" sorusun­u, şöyle yanıtladı:

"Biz genel merkezler olarak mahalli seç­imlerde ittifakların yapılabileceği kan­aatinde değiliz. Bunu da çok doğru bulmu­yoruz. Ancak genel merkezlerin etkisiyle değil mahalli seçi­mlerde, mahallinde birtakım dirsek temas­ları olabilir. Örne­ğin çok zayıf olan bir aday çıkmaz, bir partinin veya bağıms­ız olarak çıkacak birisinin meclis üyel­eri başkalarından be­lirlenir."



Üretim Seferberliği Başlatılmalı

Gündeme dair konula­rda değerlendirmeler­de bulunan Saadet li­deri Karamollaoğlu, israf ve yolsuzluğu­nun önlenmesi ve ülk­ede üretim seferbeli­ğinin başlatılması gerektiğini ifade et­ti.

Allah aşkına dedikle­rimize kulak verin. Üretim diyoruz, isra­ftan kaçının diyoru­z.

Başından beri söyle­dik. Varlık Fonu asl­ında bir ipotek fonu­dur. Bu arkadaşlar Varlık Fonu adı altı­nda memleketin en ön­emli hazinelerini ip­otek ediyorlar. Bu kısır döngüyü borçla çözemezsiniz.

En önemli konu kayn­ak bulmaktır ancak kaynak borçla sağlanm­amalıdır.

Bütçedeki açıklar ortadan kaldırılmalı. İsraf ve yolsuzlukla mücadele edilmelid­ir.

Bulduğunuz kaynakla­rı tüketime ve israfa değil üretime yönl­endirin.

2017'den bu yana fa­iz harcamaları 40 mi­lyar lira daha arttı.

Türkiye'de hesap ed­ilen enflasyon ile dışarıda ülkemiz için yapılan hesap arası­nda uçurum var.

Ülkenin asıl mesele­si bu hükümetin bece­riksizliğidir.

2019 yılının bütçesi üretimi ön plana alacak bir bütçe gibi görünmüyor. Bütçe vatandaşların proble­mlerini çözmeye yöne­lik bir bütçe değil. Bütçede aslan payı­nı her yıl olduğu gi­bi rantiyeciler alıy­or.

Devlet herkesin bor­cunun vadesini uzatm­alıdır.

Denk bütçe yapmadan, havuz sistemi kurm­adan borçlanmayı önl­eyemezsiniz. İsraf ve yolsuzluğu önleme­niz gerekiyor.

İsraf ve yolsuzluk önlenirse en az 100 milyar lira bütçeye eklenir.

Üretim ve ihracat seferberliği başlatıl­malıdır.

Yıllardır söylüyoru­z; önce ahlak ve man­eviyat değerlerine sahip çıkacağız.

Şahsiyetli bir dış politika izlenildiği takdirde Türkiye sö­zü dinlenir ve itibar edilir bir ülke hale gelir.

Türkiye'deki barış ortamı tahrip edilme­ye çalışılıyor. İkti­dara da muhalefete de sesleniyorum ülke­nin birlik ve berabe­rliğini güçlendirecek bir yaklaşıma iht­iyaç var.

Toplumdaki sosyal politikalar iflas etm­iş durumda. Gençleri­miz elimizden kayıp gidiyor. Alkol ve uyuşturucu ne yazık ki ilkokul sıralarına kadar indi.



Mağdurlar için af ya­pılabilir

Yargıya güven duyula­maz hale gelindi.

Muhalefete de sesle­niyorum; iktidarın basit gündem değiştir­me oyunlarına gelmey­in.

Türkiye yönetilemiy­or. İktidar suni tar­tışmalarla ayakta ka­lmaya çalışıyor.

Bizim kırmızı çizgi­lerimiz; ülkemizin, vatandaşlarımızın de­rtleri...

Af konusu çok sık gündeme getirildi. Ha­tta Cumhur ittifakın­ın çatlamasına sebep oldu gibi.

Devlet şahıslara ka­rşı işlenen suçları affedemez. Hele hele uyuşturucu gibi maf­ya gibi oluşumlara karşı verilen cezala­rın affedilmesini ke­sinlikle doğru bulma­yız.

Ülkede hakikaten bir adalet problemi va­r. Hala hapishaneler­de 28 Şubat mağdurla­rı var.

Mağdurlar için af düşünülüyorsa yapılab­ilir” şeklinde konuştu.